Kriyojenik endüstri, çok düşük sıcaklıklarda çalışan sistemlerin tasarımı, üretimi ve uygulaması ile ilgilenen bir mühendislik dalıdır. Kriyojenik endüstri, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), sıvı oksijen, sıvı hidrojen, sıvı helyum gibi kriyojenik akışkanların depolanması, taşınması ve kullanılması için gerekli olan ekipmanları ve teknolojileri sağlar. Kriyojenik endüstri, aynı zamanda süperiletkenlik, kuantum bilgisayarlar, uzay araştırmaları, biyomedikal uygulamalar gibi pek çok ileri ve yenilikçi alanda da önemli bir rol oynamaktadır.

Kriyojenik endüstrinin tarihi, 19. yüzyılın sonlarında sıcaklığın mutlak sıfır noktasına yaklaştırılması için yapılan deneylere dayanmaktadır. Bu deneylerde, çeşitli gazlar sıkıştırılıp genleştirilerek soğutulmuş ve sıvılaştırılmıştır. 1898 yılında, James Dewar tarafından ilk sıvı hidrojen üretilmiştir. 1908 yılında ise Heike Kamerlingh Onnes tarafından ilk sıvı helyum elde edilmiştir. Bu araştırmacılar ayrıca, çok düşük sıcaklıklarda bazı metallerin elektrik direncinin kaybolduğunu ve süperiletken hale geldiğini keşfetmişlerdir.

20. yüzyılın ortalarında, kriyojenik endüstri büyük bir gelişme göstermiştir. Savaş sonrası dönemde, roket yakıtı olarak kullanılabilen sıvı hidrojen ve oksijenin üretimi ve depolanması için kriyojenik sistemler geliştirilmiştir. Aynı zamanda, nükleer enerji santrallerinde kullanılabilen sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) teknolojisi de ilerlemiştir. 1960’lı yıllarda ise, süperiletkenlik fenomeni daha iyi anlaşılmış ve yüksek manyetik alanlar üretebilen süperiletken mıknatıs uygulamalarına yönelik çalışmalar başlamıştır.

Kriyojenik endüstri günümüzde de hızla büyümekte ve gelişmektedir. LNG teknolojisi, doğal gazın daha verimli ve çevreci bir şekilde taşınması ve kullanılmasını sağlamaktadır. Süperiletkenlik ise, enerji iletimi, manyetik rezonans görüntüleme (MRG), parçacık hızlandırıcılar, füzyon reaktörleri gibi pek çok alanda devrim yaratmaktadır. Kriyojenik endüstri ayrıca, kuantum bilgisayarlar gibi geleceğin teknolojilerinin de temelini oluşturmaktadır.

Kriyojenik endüstri, insanlığın bilim ve teknoloji alanındaki en büyük başarılarından biridir. Çok düşük sıcaklıklarda çalışan sistemlerin tasarımında ve uygulamasında karşılaşılan zorlukları aşmak için gerekli olan bilgi, beceri ve deneyim kriyojenik mühendislerinin en önemli özellikleridir. Kriyojenik endüstri, hem bugünün hem de yarının ihtiyaçlarına cevap verebilen dinamik ve yenilikçi bir sektördür.